FESTİVALE GELEN GRUPLAR MABBAS RÖPORTAJI RADAR LIVE GÜNLÜĞÜ
<$BlogDPazar, Mart 18, 2007 <$BlogI

Yeni bir “Float On” beklemeyin. Biliyorum çok sert bir giriş, ama madem bu Amerikalılar bizi 2004’ te çıkardıkları “Good News for People Who Love Bad News” - adı bile gayet vurucu, fark ettiğiniz üzere – albümüyle dikkatimizi çektiler ve Atlantiğin öteki yakasından da garip şeyler çıkabileceğini gösterdiler; müziksiz kalamayan kulaklar için yeni “Float On”lar, “Ocean Breathes Salty” ler dinlemek hakkımızdı. Aslında bu ‘Mütevazi Fareler’ – en kötü grup isimleri top 5’ e iki numaradan girer – yaklaşık 10 yıldır pek de güzel albümler kaydetmişlerdi, hatta ilk albümleri “This Is a Long Drive for Someone with Nothing to Think About” – şu ana kadar bahsettiğim albümler en uzun isimli olanları, emin olun diğerleri kısa – de bünyeler üzerinde iyi bir etki bırakmıştı ama belki biz farkında değildik, belki onlar. Olsun, geç oldu, güç olmadı, Modest Mouse son senelerde adından çokça söz ettirmeye başladı.

-- Alo Johnny Marr, yeni albümümüzde bizimle çalmak istermisin? demiş grubun ön adamı Isaac Brock eski The Smiths üyesine, ardından da kayıtlara başlamış grup. Isaac Brock, Johnny Marr için, “Grubun gerçek bir elemanı gibiydi, umarım albümün tanıtım turnesinde de bizleri bırakmaz” diyor. Albümdeki diğer konuk ise hepimizin yakından tanıdığı The Shins’ ten. “We've Got Everything”, Missed The Boat" ve "Florida” şarkılarında tanıdık bir ses duyarsanız; işte o ferahlatıcı vokal, The Shins solisti James Mercer‘ e ait.

Albümden çıkan ilk single trompetlerle renklenen “Dashboard”, Modest Mouse çizgisinden biraz farklı bir şekilde rave havası sezebileceğiniz şarkı eğlenceli haliyle uygun bir seçim olmuş. Isaac Brock’ un vokalini sevmeyebilirsiniz ama farklı olduğu kesin; yine yer yer kulak tırmalayıcı yükseklikte, yer yer yumuşak bir yönde. Albüm son zamanların popüler enstrümanı akordiyonla açılan “March Into The Sea” ile başlıyor, az önce sözünü ettiğim; vokaldeki yükselip alçalmaların en göz önünde olduğu parçayla. Albümün zirvelerinden biri James Mercer’ in vokaliyle “Missed The Boat” ile yaşanıyor, hemen ardından “We've Got Everything” ile de devam ediyor. Sadece bu iki şarkıyı dinleseniz bile bu adamların bu işi oldukça iyi bildiğini anlıyorsunuz. Yeni bir “Float On” mu dediniz, yok yok; burada daha iyi birşeylerden bahsediyorum, Modest Mouse, bir öncekinin üzerine çok şey koyup girmiş Portland’ taki stüdyolarına. “Spitting Venom” un sert girişinin ardından gelen gitarları duyduğunuzda siz de ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.

Modest Mouse; gitarlarını sert kullanmaktan hiçbir zaman çekinmedi (bir önceki albümdeki “Bury Me With It”i hatırlayın); işte grubun sırrı da burada ortaya çıkıyor. Diğer enstrüman ve vokaller bunu öylesinde dengeliyorlar ki; albümü dinlerken yüz ifademizdeki şaşkınlık her daim hazır bulunuyor. Misal “Fire It Up” ve “Little Motel” deki duygusal hava; dinleyeni hüzünlendirmekten geri kalmıyor. Grupla özdeşleşen bir diğer şey ise şarkıların hiçbir zaman sabit bir noktada durmayıp, kendi halinde kayarak gitme isteği.

Başa dönelim; Johnny Marr'ın oluşu albümü dinlemenizde bir büyük bir etken sayılabilir ama asıl mesele zaten Modest Mouse’ un bunu 10 yılda çıkarttıkları 7 albümde yapması ve yapacak olması. Elimizde 2007’ nin en iyi albümlerinde biri durmakta. Sizin için hayırlı olansa; sene sonunda bilimum dergiler tarafından yapılan yılın en iyi albümleri listelerini beklemeden “We Were Dead Before The Ship Even Sank”i edinip dinlemeniz. Pişman olmayacaksınız biliyorum.

Esen kalın.
Pedro
"MODEST MOUSE - WE WERE DEAD BEFORE THE SHIP EVEN SANK"© 2006 'Alternation' All Rights Reserved

Comments: Yorum GönderogI


This page is powered by Blogger. Isn't yours?